Millî Eğitim Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirilen konferansın açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, Türkiye'nin yaklaşık 150 yıllık modern eğitim yolculuğunun 21. yüzyılın başlarından itibaren kendini bulmaya yaklaştığını ve sorunlara cevaplar bulma yolunda önemli adımların atıldığını belirtti.
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"nin söz konusu önemli adımlardan biri olduğunu aktaran Yelkenci, modelin özgün bir yaklaşımı yansıttığını dile getirdi.
Yelkenci, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"nde bütüncül eğitim anlayışının somut tezahürlerinden olan öğretim programlarının insanın bütün yönleriyle gelişimini esas aldığını ifade etti.
"Sağlıklı nesil" kavramına işaret eden Yelkenci, sözlerine şöyle devam etti:
"Dengeli beslenen, düzenli uyuyan, dinlenen, düzenli spor, egzersiz yapan, temiz bir insan olmaya gayret eden, bağımlılıktan kaçınan, manevi sağlığı ile ruh sağlığını koruyan birey ve insani değerlere sahip olma hususlarını önemsiyoruz. Dolayısıyla bizim yetiştireceğimiz nesil, teknolojiyi tüketen değil; üreten, aynı zamanda yöneten bir nesil olmalı. Yüzyıllardır teknolojinin insanın faydasına kullanılabileceği gibi birçok şeyi yok etmek için de kullanılabildiğini görüyoruz."
Yelkenci, okuryazarlıkla ilgili yaptıkları çalışmalara dikkati çekerek okuryazarlık sistematiğini "farkındalık", "işlevsellik" ve "eylemsellik" olmak üzere üç ana başlıkta ele aldıklarını belirtti.
Ölçme, değerlendirme yaklaşımı olarak "formatif" yaklaşımı ele aldıklarını kaydeden Yelkenci, süreç ve durum temelli öğrenme yaklaşımının öğrenciye sürekli geri bildirimler verdiğini aktardı.
Millî Eğitim Bakanlığının "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" için hazırladığı tanıtım filminin izletildiği konferansta, "Geleceğin eğitim sistemlerinin yapılandırılması, dijitalleşmenin eğitim sistemlerine etkisi ve değerlerin eğitimdeki kurucu rolü" gibi başlıklar, yerli ve yabancı uzmanların katkılarıyla ele alındı.
Ayrıca konferansta Türkiye'nin eğitim vizyonunu şekillendiren, çağın gerekliliklerini tarihsel ve kültürel değerlerle bütünleştiren "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" de kapsamlı şekilde değerlendirildi. OECD Erken Çocukluk ve Okullar Bölümü Başkanı Yuri Belfali, OECD'nin Öğrenme Pusulası 2030 (Learning Compass 2030) adlı modelinin öğrencilerin yalnızca akademik bilgiyle değil, aynı zamanda yaşam becerileriyle de donatılması gerektiğini vurguladığını; bu bağlamda, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin de eleştirel düşünme, problem çözme, iş birliği ve dijital okuryazarlık gibi 21. yüzyıl becerilerine verdiği önemin, OECD'nin vizyonuyla örtüştüğünü ifade etti. Belfali, her iki modeldeki ortak noktalardan birinin değerler temelli yaklaşım olduğunu, bu modellerin bireyin sadece bilişsel değil, aynı zamanda ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimini önemseyen bir anlayışla yapılandırılmış olduğunu sözlerine ekledi.
Konferansa, ulusal ve uluslarası düzeyde akademisyenler, araştırmacılar ve uzmanlar katıldı.